Koruyucu Hekimlik

Koruyucu hekimliğin temelini oluşturan konulardan biride düzenli aralıklarla uygulanan check up programıdır. Kedi ve köpeklerde görülen bazı hastalıklar belirti vermeden ilerler ve son aşamada hayvanda kusma gibi belirtiler vererek kendini gösterir. Bunlardan en önemlisi böbrek ve karaciğer hastalıklarıdır. Böbrek ve karaciğer fonksiyonunun %75-80’ ini kaybedinceye kadar belirti göstermeden ilerler. Böyle durumların önüne geçmek için yılda en az 1 kez check up uygulaması yaptırılarak oluşabilecek ciddi sorunlar uygun bir diyet veya medikal tedavi ile hastalık büyümeden önlenebilir.

Veteriner hekimlikte bizce en önemli konulardan biri minik dostlarımızın sağlıklı yaşamları için gerekli olan unsurları kaliteli ve ekonomik şekilde ulaşabilmenizi sağlayarak onların uzun ve sağlıklı yaşam sürmesine yardımcı olmaktır. İlerleyen yaşla birlikte biz insanlarda olduğu gibi minik dostlarımızda birçok sağlık sorunu yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarında erken tanı için kapsamlı bir geriatrik sağlık bakım programı uygulanması gerekmektedir. Sağlık bakım programına yaşlı bir köpek ve kedinin kabul edilmesi, gerçek yaşına göre olmamakla birlikte anamnez, fiziksel muayene ve diğer tanı metodları belirlenebilecek olan genel sağlık durumuna bağlıdır. Sağlık bakım programı farklı seviyelerdeki sağlık değerlendirmesini kapsayabilir; sağlıklı görünen hayvanlar için PROGRAM 1,  basit sağlık problemli hayvanlar için PROGRAM 2, önemli sağlık problemli hayvanlar için PROGRAM 3 uygulanmaktadır.

KÖPEK ve KEDİLERDE SAĞLIK TARAMASI

Program 1

-Medikal, davranışsal ve cerrahi anamnez

-Oküler ve troid bezi muayenesini de içeren fiziksel muayaene

-Tam kan sayımı ve kapsamlı serum biyokimyası profili

-İdrar sedimenti muayenesini de içeren tam idrar analizi

-Beslenme, dişler, kulak, tırnak ve deri bakımı ile ilgili konsültasyon

-Vücut ağırlığı kontrol programı

Program 2

-Program 1’in tamamı

-Elektrokardiyografi

-Toraks radyografisi

Program 3

-Program 1 ve Program 2’nin tamamı

-Abdominal radyografi

Yardımcı Diagnostik İşlemler
-Kardiyak yetmezlik ve göğüs hastalıkları için ekokardiyografi

-Herhangi bir organ genişlemesi veya fonksiyon bozukluğu için abdominal ultrasonografi

-Hipotiroidizm ve hipertiroidizm için tiroid bezi fonksiyon testi

-Kalp, böbrek ve endokrin hastalıklar için indirek kan basıncının belirlenmesi

-Karaciğer(serum safra asitleri), pankreas ve hepatik, gastrointestinal ve pankreatik hastalıklar için ince bağırsak fonksiyonu ölçümü

-Keratokonjuktivitis sika için Schirmer göz yaşı testi

-Sekonder glaukom ve üveitis için oküler tonometri

-Proteinüri için idrar protein/kreatinin oranı

-Kronik kusma veya diyare için endoskopik muayene ve biyopsi

-Hiperadrenokortisizm için idrar/kreatinin oranının belirlenmesi

Kedi ve köpeklerin sağlıklı ve mutlu görünümleri yeterli ve dengeli beslenmelerine bağlıdır. Kedi ve köpekler normalde kendi haline bırakıldığında yiyeceklerini bulup seçerler. Fakat insan kontrolünde yetiştirilen kedi ve köpeklerin gıdalarını seçme şansı yoktur. Bunların beslenme programları insanlar tarafından düzenlenmektedir. Bundan dolayı insanın kedi ve köpek besleme konusunda yapacağı hata hayvanın sağlığını olumsuz yönde etkileyecek ve birçok soruna yol açabilecektir (vücut gelişim bozukluğu, immun sistem yetersizliği, bozuk tüy yapısı, tüy dökme sorunu gibi). Sağlıklı bir kedi veya köpeğe sahip olmanın temel koşullarından birisi onun dengeli ve yeterli beslenmesidir. Kedi ve köpeklerin de enerji gereksinimleri; yaşa, canlı ağırlığa, gebeliğe, süt verme durumuna, cinsiyete veya aktiviteye göre değişiklik gösterir. Kedi ve köpekler enerji gereksinimlerini karşıladıkları zaman genellikle yeme işlemine son verirler. Enerji gereksiniminin yeterli ölçüde karşılanıp karşılanmadığını anlamanın en sağlıklı yolu hayvanın belirli aralıklarla tartılıp, normal ağırlıkta kalmasını sağlayacak şekilde yiyeceğini ayarlamaktır. Her canlının beslenme miktarı ve şekli değişkenlik gösterebilir, Hayvanınız için en doğru beslenme şeklini öğrenmek için Veterinerinize danışmanızı tavsiye ederiz.



Evcil dostlarınızın sağlığı ve mutluluğunu en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen vizyonumuzla, uzman veteriner hekimlerimiz sevgi dolu ve etkili sağlık hizmetleri sunar. Modern tıbbi yöntemlerle hastalıkları teşhis edip tedaviler sağlayarak evcil hayvanlarınızın sağlığını destekleriz.

Koruyucu hekimliğin temelini oluşturan konulardan biride etkili aşılama programı uygulamasıdır.  Kedi ve köpekler doğdukları andan itibaren annelerinden kolostrum(doğumdan sonraki ilk 4-5 gün anne tarafından yavruya verilen ilk süt) aracılığıyla maternal antikorlar almakta ve bu dönem içerisinde birçok hastalıktan korunmaktadırlar. Bahsedilen bu maternal antikorlar 45 – 55 günlük döneme kadar yavruları korumakta ve bu dönemden sonra vücutları savunmasız hale gelmektedir.

     Sevimli dostlarımızın sağlıklı, mutlu, kaliteli ve en önemlisi siz hayvan dostlarıyla daha uzun yaşayabilmesi için 4-6 haftalıktan itibaren  etkili ve düzenli bir aşılama programı başlanmalıdır. Düzenli yapılması gereken aşılar, hasta takip programı eşliğinde sizlere yaptığımız aşı hatırlatma aramaları sayesinde kliniğimizde aksamadan takip edilmektedir. Kliniğimizde kullanılan aşılar dünyaca kabul edilmiş aşılar olup uygun koşullarda ısı derece takibi yapılarak saklanmakta ve uygulanacak hayvanın detaylı muayenesi sonucunda hekimin uygun görmesi halinde uygulanmaktadır.

Köpeklerde Uygulanan Aşı Programı 
– Puppy DP (Distemper virüs – Parvovirus) 
– Karma (DHPPI-L) (Distemper – Hepatitis Contagiosa Canis – Parvovirus – Parainfluenza – Leptospira)
– Corona ( Corona virüs)
– Bordotella Bronchiseptica ( Kennel Cough/Öksürük)
– Kuduz (Rabies)
– Lyme (Borellia burgdoferia)
– Tetanoz (Clostridium tetani)

Kedilerde Uygulanan Aşı Programı
– Karma (Panlökopeni – Calicivirus – Rhinotracheitis)
– Leukemia
– Kuduz

Koruyucu hekimliğin temelini oluşturan konulardan biride etkili antiparaziter aşılama programı uygulamasıdır. Kedi ve köpekler doğdukları andan itibaren anne sütü ve dış dünyaya temas ile iç parazit- dış parazit etkenlerine maruz kalmaktadır. Parazit mücadelesinde en etkili yöntem ortamın hijyeninin sağlanması ve düzenli dışkı analizi ile hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında düzenli kontrollerle veteriner hekim kontrolünde güvenilir ve kaliteli ilaçlarla antiparaziter aşı uygulaması yapılmalıdır. Can dostlarımızın iyi bir hekim tarafından düzenli kontrolleri ve antiparaziter uygulaması yapıldığı takdirde çevreye ve özelliklede insanlara iç parazit (kist hidatik gibi) bulaştırma riski minimum düzeye çekilmektedir.

 

Pediatri; Kedi ve köpek yavrularında neonatal dönemde karşılaşılan hastalıkların infeksiyöz, noninfeksiyöz ve doğmasal kökenli olduğu görülmektedir. Ancak bu dönemde daha çok noninfeksiyöz hastalıklar yavru kayıplarına neden olur. Kedi ve köpek yavrularında neonatal dönem doğumdan sonraki ilk 6 haftayı kapsayan süredir. Bu süre içerisinde yeni doğan kedi ve köpek yavrularının hastalıklarının tanınması oldukça güçtür. Çünkü birçok hastalık nedeni vardır ve bu hastalıklarda benzer semptomlar görülür. Pediatrik dönemde kedi ve köpeğinizin gelişiminin hekiminiz tarafından takip edilmesinde fayda vardır.

   Gediatri; Kedi ve köpeklerde yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavileriyle ilgilenir. Can dostlarımız yaşlanma ile birlikte vücut metabolizması ve kondüsyonu değişmektedir. Kedi ve köpeklerde en çok görülen kalp büyümesi (özellikle beyaz ırk köpeklerde) ve ritim bozukluğu, eklemlerde ağrıya sebep olan artrit gibi hastalıklara bağlı olarak yürümede zorluk başlar buna bağlı kilo artışı sorunu gibi hastalıklar önem taşımaktadır. Özellikle böbrek ve karaciğer fonksiyonunun %80-85’ ini kaybetmedikçe hiçbir belirti ortaya koymaz. Kedi ve köpeklerin genellikle 6 yaşından sonra düzenli olarak muayenesi, rutin kan testleri ve radyolojik görüntülemesinin yapılması olası hastalıkların önüne geçilmesi açısından çok önemlidir.

Koruyucu hekimliğin temelini oluşturan konulardan biride ağız ve diş sağlığıdır. Bizlerde olduğu kadar, can dostlarımız için de birçok açıdan önemlidir. Sağlıklı ve kaliteli yaşamın başlangıcı ağız ve diş sağlığından geçmektedir. Besinlerin ilk sindirimi ağızda başlar bu yüzden ağız ve diş hastalıklarında beslenme bozukluğu şekillenmekte ve buna bağlı olarak da çeşitli birçok hastalık oluşmaktadır. Kliniğimize gelen her hayvan önce ağız ve diş bakımından muayene edilerek görülen problem hasta sahibine iletilir ve hastalık başlamadan önlem alınabilir. Evde basit diş fırçaları yada hayvanlar için üretilen fırçalar ile macun bile kullanmaya gerek kalmadan gerekirse özel diş macunları ile dişleri fırçalamak diş taşlarının oluşumunu azalttığı gibi kötü kokularında bitmesini sağlayacaktır. İdeal olan fırçalama sıklığı her gün olmakla beraber, birçok hayvan sahibi 2-3 günde bir fırçalayabilmektedir. Yavrularda fırçalamanın alıştırılabilmesi için 3-4 aylıkken fırçalama alışkanlığının edinilmesi ileride tepkisel davranışların oluşmamasını sağlayacaktır. Kuru mama ile beslenen hayvanlarda mamaların kırılması esnasında diş yüzeyinde gıda artığı birikimini engellemekte, bu da daha az tartar ve çürük olmasını sağlamaktadır. Kötü ağız kokusuna sahip hayvanların diş taşı oluşumlarını tespit etmek, ağız içi lezyonları ve diş eti yangılarını tedavi edebilmek için 6 ayda bir düzenli kontrol yaptırılması esastır. Çok yoğun diş taşlarının ultrasonik dalgalar ile çalışan cihazlar ile kırılarak uzaklaştırılması, diş yüzeylerinin polisaj ile temizlenmesi ve onarıcı ilaçlar ile kapatılması ve çürük dişlerin tedavisi ya da çekilmesi işlemleri sonucu uzun yıllar sağlıklı bir ağız yapısına sahip olabilirler. Bu sayede yaşama alanındaki kötü kokular ortan kalkar kedi ve köpeklerimizin daha mutlu ve sağlıklı bir yaşama kavuşturmuş oluruz.